'OHAL'de de her halde de alanlardayız' 2017-03-03 12:27:09 İSTANBUL - 8 Mart'ta alanlarda olup kadınların sesi olacaklarını belirten kadın gazeteciler, “OHAL’de de her halde de kadınız, gazeteciyiz, her alandayız. Alanı terk etmeyi asla düşünmüyoruz. Her alanda görünür olmaya devam edeceğiz” dedi. İlan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte gazetecilere yönelik artan baskılardan en fazla kadın gazeteciler nasibini aldı. 8 Mart'ta alanlarda olacak kadın gazeteciler, her alanda görünür olmaya devam edeceklerini belirtti. Etkin Haber Ajansı (ETHA) Muhabiri İsminaz Ergün, alanda çalışırken karşı karşıya kaldıkları zorluklara dikkat çekerek, OHAL ile birlikte bu baskıların daha da arttığını söyledi. Ergün, “Sahada haber takip ederken polisin engellemeleri çok özel bir yerde duruyor. Özgür basına yönelik baskıları düşündüğümüzde tüm gazeteciler baskı altında. Gazeteciler şiddet görüyor ya da engellenmeye çalışılıyor. Ancak özellikle kadın gazetecilerin erkek egemen devlet şiddeti ile karşılaşması ve bu erkek bakış açısı ile engellenmesi çok daha özel bir yerde duruyor. Erkek gazetecilerin kadın gazetecilere uyguladıkları özel şiddettir. Erkek gazetecilerin; sizi tripot olarak kullanıyor, kamerayı kullanırken mutlaka bir şekilde sizi engelliyor. Haber yaparken ya da fotoğraf çekerken sizin bulunduğunuz yeri engellemeye çalışıyorlar. Bu çok bariz bir şeydir. Erkek bakış açısının yansımasıdır” dedi. '8 MART'TA KADINLARI SESİNİ DUYURACAĞIZ' Alanda çalışırken polis şiddetine de maruz kaldıklarını vurgulayan Ergün, 8 Mart'a ilişkin ise şunları aktardı: “Kadın gazeteciler olarak belki kortej olarak alanda olamayacağız, ama mutlaka bir şekilde 8 Mart alanında olacağız ve kadınların sesini duyurmaya çalışacağız. Bunu yaparken de kadın bakış açısı ile yapacağız. Bugün sistem erkek gazeteciler üzerinden kendi tahakkümünü yaratmaya çalışıyor. Biz buna karşı olarak kalemlerimiz, fotoğraf makinelerimizi kullanmaya çalışıyoruz. Bu 8 Mart’ta da ve bundan sonra da öyle olacak.” 'KADINLARLA BERABER OLACAĞIZ' Şûjin Gazete Muhabiri Bengisu Kömürcü de, OHAL ile birlikte kadın gazetecilerin maruz kaldığı zorluklara değinerek, “Polis devlet şiddeti ile her an karşı karşıya kalıyoruz. Bizlere başbakanlık kartı soruluyor. Başbakanlık kartı zaten muhalif gazetecilere verilmiyor. Bunun alanda geçerli olmadığını söylememize rağmen bizi alandan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Yeri geliyor gözaltına alıyorlar, darp ediyorlar, nezarethaneler de tutuyorlar. Şuan 150’ye aşkın gazeteci tutuklu bulunuyor. Bir eylemi takip edeceğimiz zaman önce gazeteciliğimize saldırıyorlar. Muhalif olmayan yandaş basın geldiğinde çok rahat hareket edebiliyor. Ama bizler her zaman güvenlik tedbirimizi almak durumunda kalıyoruz” şeklinde konuştu. Kömürcü, kadınların olduğu her yerde olup birlikte mücadeleyi yükselteceklerini söyledi. ‘EZİLENLERİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ' Pir Haber Ajansı (PİRHA) Muhabiri Semra Acar ise, OHAL ile birlikte muhalif basın üzerinde baskıların arttığını söyledi. Kapatılan basın yayın kurumlarına dikkat çeken Acar, birçok gazetecinin işsiz kaldığını ve bu işsiz kalan gazetecilerin içinde çok sayıda kadın gazetecinin olduğunu anımsattı. Artan baskılar karşısında mücadele edeceklerin kaydeden Acar, “Yine sokaklarda olacağız ve ezilen halkın sesini duyurmaya devam edeceğiz. 8 Mart'ta da Alevi gazeteci olarak ezilenlerin sesini çektiğimiz görüntülerle ekrana getirmeye devam edeceğiz” dedi. ‘POLİS ŞİDETİNE MARUZ KALIYORUZ’ Evrensel Gazetesi Muhabiri Eylem Nazlıer de, kadının yaşamın her alanında ötekileştirme ve cinsel saldırı politikaları ile karşı karşıya kaldığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Kadın olmanın yanında muhalif gazeteciyi de eklersiniz birçok sıkıntı ile alanlarda karşılaşıyoruz. Bu sıkıntıların içerisinde özellikle polis şiddeti ve taciz yer alıyor. Haber yapmamız, fotoğraf çekmemiz, polisler tarafından sürekli engelleniyor. Haber takibi sırasında keyfi olarak gözaltına alınabiliyoruz. Sürekli bir GBT kontrolü ile karşı karşıya kalıyoruz. Polis tarafından çok rahat bir şekilde ‘Gazeteci misin? Terörist misin? Belli değil’ denilebiliyor. Bazen şiddet sözle de kalmıyor, fiziksel şiddete varabiliyor. Kadın gazetecilerin sadece polis şiddetine değil meslektaşlarının da şiddeti ile karşılaştıklarını ifade eden Nazlıer, “OHAL’de de her halde de kadınız, gazeteciyiz, her alandayız. Alanı terk etmeyi asla düşünmüyoruz. Biz her alanda görünür olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.