VAKAD erkek egemen sistemin hedefindeydi

VAN - “Erkekler ne der? Diye düşünmeden örgütleniyoruz” sloganıyla 12 yıldır çalışmalarını yürütürken kapısına mühür vurulan Van Kadın Derneği (VAKAD), erkek egemen sistemin getirdiği her türlü şiddetle mücadele ettiği için her zaman hedef oldu.

OHAL kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından 3 ay çalışmaları durdurularak kapısına mühür vurulan 370 dernek arasında yer alan Van Kadın Derneği (VAKAD), 9 Nisan 2004 bu yana bölgenin en aktif çalışan kadın derneği. “Erkekler ne der? Diye düşünmeden örgütleniyoruz” sloganıyla yola çıkan VAKAD, 7 gönüllü kadın aktivistle çalışmalarına başladı. VAKAD, çalışmaları kapsamında Kadın Sığınağı ile kentte yaşanan deprem sonrası kurduğu Kadın ve Çocuk Merkezi ile bölgede kadın ve LGBT meselelerini tartışılır kılmaya çalışarak farkındalık yarattı. Erkek egemen sistemin getirdiği her türlü şiddetle mücadele eden VAKAD, her zaman sistemin hedefinde oldu.

KAPISI EN ÇOK ÇALINAN KADIN DERNEĞİ

VAKAD, özellikle bölgede devletin ihmali sonucu katledilen kadınların davasının takipçisi olurken hedef haline geldi. Sadece Van’da değil çevre illerdeki kadın katliamları, tecavüz ve istismar davalarına da müdahil olan VAKAD, bölgede kadınlar tarafından en çok kapısı çalınan dernek oldu. Ağrı’da 16 yaşındayken zorla evlendirilen, ardından eşi ve ailesinden gördüğü şiddet sonucu akli dengesini kaybedip yaşamını yitiren Melek Karaaslan’ın davasına müdahil olan dernek, yargılama sonucunda önemli rol oynadı. Bingöl’ün Genç ilçesinde, İçe Emniyet Müdürlüğü'nde kaloriferci olarak çalışan korucu oğlu Yunus S.'nin tecavüzüne uğrayan konuşma ve işitme engelli N.S.’nin davasına müdahil olup ihmali olan kamu kurumlarına dava açtı.

KATİLLERİN İNDİRİMDEN YARARLANMASINI ENGELLEDİ

Van’da 2011 yılında 5 aylık hamile iken eşi tarafından bıçaklanarak, üzerinden arabayla geçilen 17 yaşındaki Eylem Pesen’in 3 yıl süren davasının takipçisi olan dernek, katilin “tahrik” indiriminden yararlanmasını engelleyerek “Ağırlaştırılmış müebbet hapis” almasını sağladı. Başkale’de ağabeyi tarafından katledilen 16 yaşındaki Naile Erdaş’ın davasının takipçisi olan dernek, tüm ailenin “Ağırlaştırılmış müebbet” almasını sağladı.

Halen takip ettiği davalar bulunan VAKAD, yıl içinde Başkale’de eşi tarafından kurşunlanarak katledilen 18 yaşındaki Berivan B.’nin davası gibi birçok davayı takip ediyor.

‘DEVLET İHMALİ OLAN DAVALARI TAKİP ETTİK’

VAKAD’ın kurucuları arasında yer alan Zozan Özgökçe, erkeklerin oluşturduğu hegemonyayı tehdit ettikleri için sürekli hedef olduklarını söylüyor. Kadına yönelik şiddet davalarında özellikle devletin ihmali olduğu duruşmaları sahiplendiklerini dile getiren Özgökçe, “İçişleri Bakanlığı görevlileri dönemsel olarak bizim derneğe gelir ve birkaç ay kalır. Yaptığımız bütün işlemleri kontrol eder. Van depreminden sonra Türkiye’de çalışan birçok kadın kurumu ve hak temelli kurumlarla kadınlardan kadınlara doğru güçlü dayanışma ağı kurduk. Bundan dolayı 2014 soruşturma açıldı derneğimize ve yarattığımız etki ağına ‘KCK ve PKK’ye sempati artırmak’ iddiasıyla kapatılma davası açıldı ama dava ikinci duruşmasında düştü” diyor.

‘TEHDİDE RAĞMEN GERİ ADIM ATMADIK’

Adliye salonlarında kadınları katledenlerin aileleri tarafından defalarca tehdit edildiklerini belirten Özgökçe, buna rağmen hiç geri adım atmadıklarını vurguluyor. Özgökçe, “Katledilen kadınların ailelerin söylemiyle demek gerekirse ‘kadınların kanları yerde kalmasın’ diye uğraştık. Hayatının her hangi bir alanında şiddete uğramış mülteci kadın ve en son çocuklarla İstanbul, Muş, Adana gibi birçok ilde çalışma yürüten kadın kurumlarıyla koordineli bir şekilde çalıştık. Biz her zaman farklı kurumlardan, erkeklerden bağımsız olduk. Bizim kararlarımızda hiçbir erkek, hiçbir zaman karar alamadı, alamayacak” diye konuşuyor.

Alınan kararla mücadelenin bitmeyeceğini belirten Özgökçe, kentlerde, sokaklarda yine kadınlarla çalışmalarını sürdüreceklerini vurguluyor.