Kadınların yeni sesi: Çatlak Zemin

İSTANBUL - Kadına dair söz söyleyebilecekleri bir alan ihtiyacıyla birkaç feministin bir araya gelerek kurdukları “Çatlak Zemin” isimli internet sitesi, kadınlara örülen duvarları, kabukları, ar damarı ve kafayı çatlatmayı meylediyor.

Kadına yönelik şiddet ve cinsiyetçi söylemlerin gün geçtikçe artığı Türkiye’de, “Buradayız” demek için sokakları terk etmeyen kadınlar, bir yandan da kendilerini ifade edebilecekleri için yeni mecralar yaratma uğraşında. Geçtiğimiz ay birkaç feministin bir araya gelerek kurduğu “Çatlak Zemin” isimli internet sitesi de bunlardan biri.

Kadınların toplumda giderek arttan cinsiyetçiliğe karşı sözlerini söyledikleri, fikir ürettiği bir site olan “Çatlak Zemin”, aynı zamanda kadınlık halinden kaynaklı olan her türlü dert edinmenin paylaşılabileceği bir mecra.

Farklı farklı kadınların doğrudan kadına ve feminizme dair yazdığı bu site ile ilgili merak edilenleri, Çatlak Zemin’den Hale Çelebi anlattı.

‘BİRBİRİMİZE DOKUNMAK İSTEDİK’

Çelebi, neden Çatlak Zemin’i kurduklarını şu sözlerle anlatıyor: “Kadınların toplumsal cinsiyeti, umursamazlığı üstünde tutabilen bir şey değil. Haliyle her birimiz kendi yaşam pratiklerimizce bir şeyleri dert ediniyoruz. Toplumsal muhalefeti oluşturan öğelerin her birine karşı örgütlü nefretin ortaya çıktığı böylesi bir dönemde nefes alma ihtiyacı hissettik biraz aslında.

Kadınlar özelinde de kadın katliamlarının hızla sürdüğü, adaletin salt erkek lehine işlediği, kadınların hem hiç sevişmemesi ve üç çocuk doğurması, hem çalışması ve ev işlerini hiç çalışmıyormuşçasına aksatmaması gereken koca birer oksimoroni anıtına dönüştürülmeye çalışıldığı, her tür ve içerikteki haberde/yazıda/videoda cinsiyetçiliğin birinin bin para ettiği bir ortamda birbirimize dokunmak, birbirimizi okumak, birbirimizi dinlemek istedik. Yani feminizme en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde feminist söz üretebilelim istedik!”

‘KADINA DAİR SÖZ SÖYLEYECEK MECRA’

“İzlediğimiz, okuduğumuz her şey genel mutsuzluğumuza daha bir batıyor oluyor ve bir yerden sonra izlediğimiz, okumak istediğimiz bir şey kalmıyor” diyen Çelebi, gündem dışında da bazen yalnızca feminizme, kadına dair söz söyleyebilecek bir alan ihtiyacıyla, kadınları doğrudan ilgilendiren mevzuların yine kadın perspektifiyle paylaşıldığı, paylaşmanın tüm kadınlara açık olduğu bir mecra eksikliği derdiyle ortaya çıktıklarını da ekledi.

Çelebi, sitenin adının “Çatlak Zemin” olarak belirlenmesinin nedenini ise, “Kadınlara örülen duvarları, kabuğumuzu, ar damarımızı ve kafamızı çatlatmaya meyilimizden hep” sözleriyle izah etti.

‘HERKESİN KATKI SUNDUĞU WEB SİTESİ’

Çatlak Zemin’in örgütlü bir hareketin yayını olarak çıkmadığını veya bir örgütlenme girişimi olmadığını belirten Çelebi, şunları kaydetti:

“Gündelik hayat pratiklerimizde kadın hareketinin bir yerinden tutmuş, farklı feminizm deneyimleri olan kadınlarız her birimiz. Çatlak Zemin de her birimizin günlük hayatı içinde özel olarak emek ve zaman ayırarak katkı sunduğu bir web sitesi. Bazen haftalık bazen de daha uzun aralıklarla toplanıyoruz. Hem web sitesi için öneri ve işlerin görev dağılımı için konuşuyor oluyoruz, hem de biraz gündeme dair laf çevirmiş ve birbirimize değmiş oluyoruz.”

‘FEMİHAT İLE DERTLEŞİYORUZ’

Çelebi, bu açıdan gündemi yakalama gibi bir dertleri olmadığını da dile getirdi. Çelebi, “Ancak bazen gündem öyle sıkıştırıyor ki Halet-i Ruhiye’mizden duygu tomurcukları fışkırabiliyor, böyle zamanlarda dünyaya Feminist Pencere’den bakmak iyi geliyor bize. Bazen zihnimizi bu deliliklerden biraz uzaklaştırmak için Kültür-Fizik’e veriyoruz kendimizi. Tarihimizden gelen, yeni peyda eden, kimseyle paylaşamadığımız dertlerimiz oluyor. Dertlerimiz derya olunca Femihat ile dertleşiyoruz Vesaire” diyor.

‘İSTEYEN HER KADIN ÇATLAK ZEMİN’E YAZABİLİR’

İsteyen her kadının Çatlak Zemin’e yazabileceğini ifade eden Çelebi, Çatlak Zemin ekibi olarak birlikte belirledikleri temalar, yöntemler ve bir formatın olduğunu ifade etti. Çelebi, kendilerine gelen yazıları da bu unsurlara göre ayırmaya çalışıp, yayımladıklarını kaydetti.

Kurulduklarına dair olumlu mesajlar aldıklarını paylaşan Çelebi, gelen mesajların çoğunun kendileriyle benzer bir ifade ihtiyacı hisseden ve arayış içinde olan kadınların destek ve ‘hoşgeldiniz’ mesajları olduğunu, bununla birlikte katkı ve öneri mesajlarının geldiğini belirtti. Böyle mesajların ise, dayanışma anlamında kendilerine çok iyi geldiğini dile getirmekten geri kalmıyor.

‘FEMİNİST SÖZ ÜRETMEYE KATKIMIZ OLUYOR’

“Medyada kadın dilinin hakim olması için bir katkı sunabileceğinizi düşünüyor musunuz?” sorusunu ise Çelebi, şöyle yanıtlıyor: “Feminist sözün; yani genel olarak feminist mücadelenin varlığının bu tip dönüştürücü bir etkisi oluyor. İzlediğimiz ya da denk geldiğimiz programlarda ‘bayan değil kadın, cinsiyetçilik yapma, sen beni susturamazsın’ gibi repliklere bazen aklımız çıkıveriyor. Elbette bu replikler o programları feminist programlar yapmıyor, ancak dildeki dönüşüm feminist sözün yayılma alanına işaret ediyor. Çatlak Zemin de feminist söz üretmeye, yaymaya çalışan bir yayın aracı, elbette ki katkısı-etkisi olacak diye düşünüyoruz.”

‘KADINLARIN KENDİLERİNİ İFADE EDEBİLMELERİNİ DERT EDİNİYORUZ’

“Çatlak Zemin, içimizde tutamadıklarımızı söylemek yaygınlaştırmak için, gündelik hayat akıp giderken kıyıda köşede biriktirip içine attıklarımızın tekil hikayeler olmadığını paylaşmak, bu hikayeleri ortaklaştırmak için var” diyen Çelebi, son olarak, feminist sözün yayılması için aracı olabileceği kanalları çoğaltarak kadınların kendilerini herhangi bir önyargı ve ayrımcılığa uğramış hissetmeden ifade edebilmelerini dert edindiklerini belirtti.