DİYARBAKIR - Uluslararası Kadın Hakları Savunucuları Koalisyonu ve Dünya Kadın Dayanışma Konferansı, Kürt kadınlar ve siyasetçileri ile dayanışma içinde olacaklarını açıklayarak, “Türk hükümetinden Kürt halkının, devrimcileri ve sosyalistleri üzerindeki her türlü zulmü sona erdirmesini istiyoruz” dedi.

Dünya çapında kadınlarla destek ve dayanışma amacıyla kurulan Uluslararası Kadın Hakları Savunucuları Koalisyonu (WHRDIC) ve Dünya Kadın Dayanışma Konferansı, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile faaliyetleri durdurulan Kongreya Jinên Azad (KJA) Dönem Sözcüsü Ayla Akat, görevde uzaklaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye eşbaşkanları Fırat Anlı ve Gültan Kışanak ile HDP eş genel başkanları, milletvekilleri, yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay’ın tutuklu bulunması ile kapatılan derneklere ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Türk hükümetinin Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra şiddet olaylarını soruşturmasında herkesi adalet için sorumluluk almaya çağıran Kadın Hakları Savunucuları Koalisyonu, “Darbe teşebbüsünün ardından hükümet olağanüstü durum çağrısı yapabilir, ancak yine de insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Bununla birlikte olağanüstü halin üç ayı aşkın sürmesi ve sınırsız yetki tanınan Türk makamlarının uygulamalarıyla hukukun üstünlüğünü ve insan hakları genel ilkelerini tehlikeye atmaktadır" değerlendirmesi yaptı.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Türk devleti ile PKK arasındaki ateşkesin dağılmasından sonra ülkenin Güneydoğusunda baskı, tehdit ve yıldırma uygulamaları başlamıştır. Bunların başında da insan hakları savunucuları, Kürt politik liderler, aktivistler yer almaktadır. Ayla’nın tutuklanması Türkiye de Kürt aktivistlere yönelik bir tutuklama dalgasını gösteriyor. 25 Ekim’de gözaltına alınan Fırat Anlı ve Gültan Kışanak da tutuklandı. Bunun yanı sıra romancı, köşe yazarı ve insan hakları savunucusu Aslı Erdoğan ve yazar, dilbilimci Necmiye Alpay da tutuklananlar arasında. Bu tutuklama furyasına bir an önce son verilmelidir.

BU UYGULAMALAR HAK İHLALİ VE İRADEYİ YOK SAYMAKTIR

Türkiye’de 4 Kasım 2016 tarihinden itibaren HDP’den 12 milletvekili ve eşbaşkanları tutuklu. Türkiye’de rutin bir uygulama olarak muhalifler, bağımsız sesler ‘terör örgütü propagandası yaptığı’ gerekçesi ile bastırılmaktadır. Buna ek olarak, 11 Kasım 2016’da İçişleri Bakanlığı, 370 derneğin faaliyetini askıya aldığını açıkladı. Tüm bu uygulamalar hak ihlali ve iradeyi yok saymaktır. Türk hükümeti bu tutumundan vazgeçmelidir.

11 Kasım’da gerçekleştirilen 2. Dünya Kadın Dayanışma Konferansı'ndan sonra koordinatörlerin 1. küresel toplantısında oybirliği ile KJA ve HDP ile dayanışma kararı alarak, tutuklu parlamenter, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kürt halkının, devrimcilerin ve sosyalistlerin üzerindeki her türlü zulmün sona ermesini istiyoruz.”