Dink davasında 5 kişi tahliye edildi

İSTANBUL - Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan jandarma görevlilerinin iddianamesi ile birleştirilen kamu görevlilerinin yargılandığı ana davanın 51'inci duruşmasında 5 kişi tahliye edildi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan Jandarma görevlilerinin iddianamesi ile birleştirilen kamu görevlilerinin yargılandığı ana davanın 51'inci duruşmasına Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmaya tutuklu Trabzon ve İstanbul jandarma görevlileri ile Samsun emniyet ve jandarma görevlileri katıldı. Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı tutuklu Ramazan Akyürek ile tutuksuz eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay da salonda hazır bulundu.

'BİZE BÖYLE BİLGİ VERİLDİ'

Cinayetin tasarı ve işlendiği sırada Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Merkez (İDAM) Amiri olan Hamza Celepoğlu, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Ankara'da tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanarak tahliye talebinde bulundu. Celepoğlu, şunları söyledi: “31 yıl kendince ülkesine ve milletine hizmet etme gayreti içinde olan teröristle mücadele konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üstün cesaret madalyası sahibi olan bir general olan hain bir cinayetin davasına monte edilerek sanık sıfatıyla huzurda bulunmaktan dolayı zül duyuyorum. Huzurda ve yaklaşık 10 yıldır adalet arayan Dink ailesi huzurunda iç ve dış kamuoyunca takip edilen bu hain cinayetin aslında nasıl sulandırılmaya çalışıldığını sizle bilgi ve belgeyle paylaşacağım. Savcı benim hain darbe teşebbüsü davasından dolayı tutuklu olduğumu vurgulamıştır. Ancak orada tutuklu değilim, o sırada MİT TIR'ları davasında tutukluydum zaten. İddianamede MİT TIR'ları davasında yargılanıyor olmam bu hain cinayeti işlemiş olabileceğimin delil olarak ileri sürülmektedir. MİT TIR'ları davasında şahsıma yaşatılanın Dink davasından farkı bulunmamaktadır. TIR'ların durdurulmasında bölge komutanının bölgeye gittiği bilgisi verilmiştir. 2 ay sonra o zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necdet Özel, İçişleri ve Adalet bakanlarının olduğu bir toplantı yapılıyor. Benim olay yerine gitmediğim Genelkurmay tarafından bilgi verilmiştir. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı 'bana olay yerine gitti demiştiniz' demesi üzerine MİT müsteşarı 'Bize öyle bilgi verildi' demişti. Ama yumurta kırıldı. Günah keçisi benim."

GÖREVLENDİRME YAZISI YOK

Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Gazi Günay ise, Ağustos 2006'da Trabzon'dan İstanbul'a gelmelerinin sebebini Maçka'da gerçekleşen cinayet ve yaralama olayının failini yakalamak için geldiklerini söyledi. Dink'in konutunun kapıcısı Mithat Alkan'ın ifadesinde cinayetten önce kendilerini polis diye tanıtarak silahla Dink'i tehdit ettikleri yönündeki beyanları ile ilgili de bu kişilerin kendileri olmadığını “Mithat Alkan gelsin bizle yüzleşme yapsın” dedi.

KARAKÖYDEYDİM

Cinayet günü telefonu cinayet mahallinde sinyal verdiği iddiasıyla suçlanan İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Hacı Şefik Şimşek de, “Cinayet günü Ecevit Emir (dava sanığı) ile birlikte Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı'nın (Kürt-Kav) fotoğraflarını çekmek için görevliydik. Taksim'de görevli olduğum görevlendirme defterinde de yazıyor. İstiklal Caddesi'ndeki bir mağazadan alışveriş yaptım ve kız arkadaşımla Karaköy'de yemek yedim” dedi.

5 TAHLİYE

Yapılan savunmaların ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, jandarma görevlileri Abdullah Dinç, Volkan Şahin, Yusuf Bozca, Ali Barış Sevindik ve IQ Yayıncılık'ın sahibi Adem Sarıgöl'ün tahliyesine karar verdi. Heyet, bu sanıkların yurtdışına çıkış yasağı da koydu. Heyet ayrıca, cinayetin Trabzon ayağına ilişkin Trabzon'da görülen davanın da ana dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Duruşma, 31 Temmuz, 1 ve 2 Ağustos tarihlerine ertelendi.