MERSİN - Mersin'de Kızıldere anmasına katılan 18 kişi hakkında açılan davada, yasal faaliyet yürütün kurumlar “illegal örgüt” olarak tanımladı. Avukatlar isimsiz örgütün açıklanmasını isterken, sanıklar üzerindeki adli kontrol şartı kaldırıldı.
Mersin'de 30 Mart 2016'da Kızıldere anmasına katıldıkları için halklarında "Örgüt propagandası yapmak" , "Gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet etmek", "Eyleme silahla katılmak" ve "halkı kin ve nefrete teşvik etmek " suçlamasıyla dava açılan 18 kişinin ilk duruşması görüldü. Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuksuz 10 sanık hazır bulundu. Başka bir dosyadan kaynaklı tutuklu olan 6 kişi SEGBİS ile duruşmaya katılmayı reddederken 2 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşma sanıkların ifadeleri ile devam edildi.
Duruşmaya katılan sanıklardan SES Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, 1994 yılından bu yana sendikacılık yaptığını ve birçok yürüyüş ve gösteriye katıldığını beyan etti. Hakkında onlarca gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet etmekten dava açıldığını ve hepsinde beraat ettiğini vurgulayan Bozkurt, açılan davanın da hukuksuz olduğunu söyledi. Bozkurt, olay günü polislerle görüştüğünü ve iddianame de yer alan ifadelerinin polisle yaptığı görüşmeler olduğunu beyan ederek, beraatını istedi.
Ardından söz alan tüm sanıklarda eyleme katılmanın demokratik hakları olduğunu söyleyerek, olay günü polisin kendilerine saldırdığını söyledi.
Sanıkların beyanı ardından söz alan avukat Sevim Küçük, iddianamede adı geçen "Terör Örgütü"nün isminin belirtilmediğini ifade ederek, polisin keyfi bir şekilde demokratik hakkın kullanımına müdahale ettiğini ve iddianame adı geçen tüm örgütlerin yasal faaliyetler yürüttüklerine dikkat çekti. Tüm sanıkların ifadesi alınmadan müvekkillerinin beraat etmesi gerektiğini söyleyen Küçük, savcının iddianameyi hazırlarken “dersine çok çalışmadığını” sözlerine ekledi.
ADLİ KONTROLLER KALDIRILDI
Savunmaların ardından karar veren mahkeme heyeti, sanıkların adli kontrol uygulamalarının kaldırarak, ifadesi alınmayan Ayça Gülçin Yanar ile Mert Üçler'in zorla getirilmesine karar verdi. Başka bir dosyadan tutuklu bulunan 7 kişinin ise talepleri doğrultusunda bir sonraki duruşmaya getirilmesi için cezaevlerine tebligat yazılmasına karar vererek, duruşmayı 26 Ocak'a erteledi.